İSTANBUL
Kutsal topraklara gidecek hacılara rehberlik etmek üzere geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde sınavla belirlenen din görevlileri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yüzüstü bırakıldılar. Hacılara rehberlik etmek üzere 3 Temmuz 1999 günü açılan sınavda başarılı olup kutsal topraklara görevli olarak gitme hakkı kazanan din görevlileri, hac hazırlıkları yaparken, Diyanet İşleri Başkanlığı il müftülüklerine geçtiği bir yazı ile sınavın iptal edildiğini duyurdu. İptal kararının gerekçesinin açıklanmaması dikkat çekti. Tüm işlemlerini aylar öncesinden tamamlayıp bavullarını hazırlayan din görevlileri, 12 Aralık'ta yeniden sınav açılacağı açıklaması ile şok oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı sınavların neden iptal edildiği konusunda açıklama yapmaktan ısrarla kaçınırken, sınavların iptal gerekçesinin Diyanet yönetiminden hacca gitmek isteyip de kontenjandan kendine yer bulamayan bazı yöneticilerin etkili olduğu öğrenildi. Diyanet'in hac sezonuna sayılı günler kala yeni rehber sınavı açacağını duyurması rehberlere nasıl eğitim verileceği tartışmalarınıda beraberinde getirdi.
HER TÜRLÜ EĞİTiMİ ALDILAR
Şubat ayı başında kutsal topraklara gitme hazırlığı yapan görevliler, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca İl Müftülüklerinde ilan edilen duyuru üzerine hac görevlisi olmak üzere müftülüklere başvurularını yaptılar. 3 Temmuz 1999 günü sınava alınan din görevlileri, daha sonra müftülüklerde sözlü mülakata tabi tutuldular. Yazılı ve sözlü sınavları başarı ile tamamlayan görevliler, Ağustos ayı içerisinde Kastamonu'nda 8 gün boyunca hac konusunda bilgilendirildiler. Din görevlileri aynı programda arapça eğitimi de aldılar. Eğitim programları tamamlayan rehber adaylarının pasaport işlemleri de bizzat Diyanet işleri Başkanlığı Hac İşleri Daire Başkanlığı tarafından tamamlandı. Rehber olarak seçilen görevlilerden Şubat ayı başında kutsal topraklara hareket etmek üzere kişisel hazırlıklarını da tamamlamaları istendi.
DİYANET'İN ŞOK KARARI
Fakat 3 Aralık 1999 günü Diyanet işleri Başkanlığı tarafından müftülüklere geçilen bir yazı ile hac rehberlerini belirlemek üzere 3 Temmuz günü gerçekleştirilen sınavın iptal edildiği duyuruldu. Yazıda 12 Aralık 1999 günü yeni bir sınav gerçekleştirileceği belirtilerek önceki sınavların geçersiz sayılacağı kaydedildi.
SÜRE KISITLI, EĞİTİM NASIL VERİLECEK?
Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri konu ile ilgili sorularımızı cevaplamaktan ısrarla kaçınırlarken, Hac İşleri Müdürü Mahmut Mete, bilgi veremeyeceklerini belirtti. Diyanet'in son dakika kararı kutsal topraklarda hacılara rehberlik yapacak din görevlilerinin durumunu tehlikeye soktu. Diyanet'in ilk sınavı kazanan rehberlere 3 ay boyunca verdiği eğitimi yeni sınavı kazanan adaylarına 1 ay içinde nasıl vereceği ise merak konusu oldu.
Diyanet Vakfı'ndan Ramazan boyunca iftar
yemeği
ANKARA
Türkiye Diyanet Vakfı bu yıl Kocatepe Camii avlusunda kuracağı çadırda Ramazan boyunca 500 kişiye iftar yemeği verecek. Türkiye Diyanet Vakfı'ndan yapılan açıklamada, dini ve kültürel hayatımızda Ramazan'ın çok müstesna bir yeri olduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Eski gelenekleri yaşatmak, köklü bir ananenin devamı olarak, birlikte oruç açmayı ve bu hazzı toplumumuzun değişik kesimleriyle, çeşitli meslek mensuplarıyla paylaşmayı bir gelenek haline getiren TDV bu yıl Kocatepe Camii avlusunda kuracağı çadırda her gün 500 kişiye iftar yemeği verecek. Vakıf bu uygulamalarıyle hem fakir vatandaşlarımızın iftar etmelerini, hem de iftar vaktinde evine yetişemeyen vatandaşlarımızın oruçlarını açmalarını hedefledi" denildi.
İSTANBUL
İki kişiyle birlikte zorla bir kadının ırzına geçmek, devlet alım-satım işlerinde görevini kötüye kullanarak menfaat elde etmek ve şartlı tehdit suçlarından yargılanan Albay Celal Uymaz'a verilen 10 ay hapis cezası Askeri Yargıtay 3. Dairesi tarafından onaylandı.
Kısa bir süre öncesine kadar askeri kantinlere baharat pazarlama işini yapan S. Can'ın şikayeti üzerine, yaklaşık bir yıl önce açılan davayı kısa bir süre önce karara bağlayan Karakuvvetleri Komutanlığı 9. Piyade Tümen Komutanlığı Sarıkamış Askeri Mahkemesi'nin suçlu bulduğu Albay Celal Uymaz'ı Askeri Yargıtay da suçlu buldu. Böylece Albay Celal Uymaz'a verilen 10 ay hapis cezası kesinleşti.
Sarıkamış Askeri Mahkemesi, sanık Uymaz'ın, "görevini kötüye kullanma" hükmünü içeren Askeri Ceza Kanunu'nun 141. ve TCK'nın 240. maddelerini ihlal ettiğine karar vermişti. Askeri Yargıtay, Sarıkamış Askeri Mahkemesi'nin Celal Uymaz'ın avukatı Can Aydın'ın, cezanın paraya çevrilmesi ve ertelenmesi talebini reddetmesini de yerinde buldu. 10 aylık hapis kararının, Adana'da oturan Albay Celal Uymaz'a elden ulaştırıldığı öğrenildi.
Kendisine zorla tecavüz edildiği gerekçesiyle açtığı davanın fazla uzamadan sonuçlandırılmasını mennuniyet verici olarak değerlendiren S. Can , verilen kararı az bulduğunu söyledi.
Hakkında verilen karar kesinleşen Celal Uymaz'ın itiraz edeceği bir üst makam bulunmuyor. Tecavüz etmekle suçlanan Albay Celal Uymaz'ın cezasının en kısa zamanda infaz edilmesi bekleniyor. Uymaz, kısa bir süre önce yaş haddinden emekli olmuştu. Albay olduğu sırada işlediği bir suçtan ceza alan Uymaz'ın, bir askeri cezaevende cezasını çekmesi bekleniyor. YAŞ kararlarıyla ordudan ihraç edilenler emekli maaşı alamazken, görevini kötüye kullandığı mahkeme kararıyla kesinleşen Albay Uymaz'ın emekli maaşı aldığı öğrenildi.
ANKARA
İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Gürüz'ün yeniden YÖK Başkanlığı'na atanmasını "yerinde bir karar olarak" değerlendirdi. Cumhurbaşkanı'nın bu kararla, laik cumhuriyete bağlılığını gösterdiğini belirten Alemdaroğlu, "Sayın Demirel'i şükran ve minnet duygularıyla kutluyorum" dedi.
Gürüz'ün yeniden YÖK Başkanı olmasıyla, üniversitelerde çağdaş eğitim uygulamalarının devam edeceği yönünde kanaat sahibi olduklarını iddia eden Alemdaroğlu'nun aksine görüş açıklayan Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdim ise, YÖK sistemi değiştirilmedikten sonra başkanının kim olacağının bir önemi olmadığını, bunun yanı sıra, Gürüz'ün yeniden aynı göreve atanmış olmasını da büyük bir talihsizlik olarak gördüğünü söyledi. Prof. Erdim'in konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:
YERİNDE SAYACAĞIZ
"Öğretim üyeleri 18 yıldır YÖK kıskacında. Önce bu YÖK sistemi değişmeli. Tam bir ararejim ürünü olan bu sistem, aşırı müdahaleci bir yapıya sahiptir. Öncelikle bu sistem değişmelidir. Aksi halde YÖK Başkanı'nın değişip değişmemesinin bir önemi yok. Ancak Gürüz'ün yeniden YÖK Başkanlığı'na atanmış olması da büyük bir talihsizliktir. Şayet YÖK Başkanı değişmiş olsaydı, sistemin baskıcı tutumu konusunda biraz dahat nefes alabilecektik. Oysa şimdi Türkiye yükseköğretim sisteminin 21. yüzyıla sağlıksız bir yapı ile gireceği ortaya çıkmış oldu.