ANKARA
Rusya'nın Çeçenistan'a yönelik işgal girişimi bütün hızıyla sürerken, Türkiye gibi halkı Müslüman ülkelerin olaylara karşı duyarsızlığında kaydadeğer bir değişim gözlenmiyor.
Başbakan Ecevit'in Rusya ile imzaladığı Teröre Karşı İşbirliği Anlaşması dolayısıyla, Çeçenistan'daki insanlık dışı zulme Türkiye hiçbir şekilde müdahale edemiyor.
11 Aralık tarihine kadar Çeçenistan'ın Başkenti Caharkale'yi terketmeyen herkesin "terörist" kabul edileceği ve ona göre davranılacağı ültimatomu veren Rusya'nın bu tarihi bile beklemeden bölgede kimyasal silah kullandığı tarafsız gözlemciler tarafından da doğrulandı. Çeçenistan Cumhurbaşkanı Aslan Mashadov, uluslararası kamuoyuna yaptığı açıklamada, başkent Caharkale'nin Oktiabrskij ve Avturchanovskij bölgelerinde kimyasal silah kullanıldığı ve çok sayıda Çeçen'in hayatını kaybettiğini resmen duyurdu. Rusya'dan ise konuyla ilgili bir yalanlama gelmedi.
RUSLAR SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR
Rus askeri makamları tarafından Caharkale'yi 11 Aralık 1999 tarihine kadar terketmeyenlerin "terörist" kabul edilerek buna göre hareket edileceği yolunda yapılan uyarı, insanlık dışı zorunlu tehcir dayatması olarak değerlendirildi.
HÜKÜMET RİCA ETMEKTEN ÖTEYE GEÇEMİYOR
Başbakanlık Basın Merkezi'nden "Hükümet Açıklaması" adı altında yayınlanan metinde, Rusların verdiği söz konusu mühletin biraz daha uzatılmasını talep etmekten öteye geçmeyen teslimiyetçi bir üslup kullanıldığı dikkat çekti. Açıklamada, yaşlı ve hastaların 11 Aralık'a kadar başkent Caharkale'yi terketmelerinin mümkün olmadığı belirtilerek, sürenin kısa tutulmasının büyük facialara neden olacağı kaydedildi. Oysa Çeçenistan tarafı, başkentin insansızlaştırılması talebinin bir savaş suçu olduğunu belirterek, söz konusu ültimatomun verilmiş olmasının bile tek başına bir katliam habercisi olduğunu savunuyordu.
ZENGİN: RUSLAR ZORUNLU TEHCİRE BAŞVURUYOR
TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi FP'li Bahri Zengin, Rusya'nın Çeçenlere yönelik verdiği ültimatomun bir zorunlu tehcir olduğunu belirterek, "1996 yılında Rusya, Çeçenistan'a yaptığı anlaşmayı ihlal etmiş ve güce dayalı çözüm arayışına başvurmuştur. Şimdi de kalkıp insanların yurtlarını tert etmelerini istiyorlar. Bu tam anlamıyla zorunlu tehcirdir. Türkiye ise kendi kendine elini ve kolunu bağlamıştır" diye konuştu.
Zengin, Rusya'nın hiçbir biçimde sivil halkın güvenliğini dikkate almadan gelişmiş son model silahlarla savaş yürüttüğünü ve bu durumun evrensel insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu belirterek, "Madem, bu insanların yurtlarını terketmesini istiyorsunuz, o zaman bu insanlara yer gösterin, bu insanların yemekleri, giyimleri, işleri, barınma sorunları ne olacak? Nereye gidecek bu insanlar? Böyle Ortaçağ mantığı ile hareket edilemez. Çarlık Rusyası döneminde yaşamıyoruz" dedi.
MEDET ÜNLÜ: SONUCU ALLAH TAYİN EDECEK
Çeçen özgürlük mücadelesinin Türkiye'de öne çıkan isimlerinden Medet Ünlü, "Ruslar ültimatom kararını Çeçenlere danışıp da almadılar. Rusların demesiyle şehir bırakılmaz. Zaten Rusya'nın söyledikleri kabul edilseydi bu savaşa gerek kalmazdı. Köşeye sıkıştılar ve bu yüzden kimyasal silahlara başvuruyorlar. Bu, ahlaki kıstasların hiçe sayıldığı bir savaşın Rusya tarafından başlatıldığını gösteriyor. Çeçenler, bu saldırıları karşılıksız bırakmayacak ve sonucu ancak Allah tayin edecektir" şeklinde konuştu.
ABD'de etnik grupların en yoğun olarak yaşadıkları eyalet olarak bilinen New York'ta, yüzlerce televizyon kanalları arasına bir de Türk televizyonu katıldı. Turkuaz TV adındaki televizyon kanalı New York'taki Türklere hizmet vermeye çalışıyor. Turkuaz TV için yapılan proğramların muhabirliğini, spikerliğini, çekimini, montajını hatta taşımacılığını tek başına, Arzu Kaya Uranlı adında bir Türk yapıyor. ABD'de çok gerekli olan Türk toplumunun birbirinden haberdar olması ve lobicilik çalışmalarında birliğin sağlanması için toplumu bilgilendiren Türk televizyonunun yapımcısı Arzu Kaya Uranlı QPTV'nin 57. kanalında yaptığı yayınlara reklam alması yasak olduğu için ve bu TV'nin ticari amaçla kullanılamaması sebebiyle masrafların tümünü de kendi karşılıyor. Özellikle New York ve çevresinde yaşayan Türkler'in etkinliklerini yerinde görüntüleyerek ekranlara taşıyan Arzu Kaya Uranlı, Turkuaz TV yayınlarında kendisine gönüllü olarak çalışarak yardımcı olacak gençler arıyor. Uranlı, hedefinin Turkuaz TV'yi en azından New York ve çevresinde izlenir duruma getirmek, Türk ve Türk kökenli kültür, sanat, politika ve Türk toplumunun tüm etkinliklerini ekranlara taşımak olduğunu belirtti.
Türk dünyası için başlatılan bu hareketin devam etmesi için maddi desteğe ihtiyaçları olduğunu duyuran bu genç kızımız, Türk TV'sine yardımcı olacak kişi ya da kuruluşların TV proğramlarında, imkanlar çerçevesinde tanıtımını yapabileceğini kaydetti.
EDEBİYAT ÖĞRETMENİ TELEVİZYONCU
Mimar Sinan Üniversitesi mezunu olan Arzu Kaya Uranlı, Türkiye'de Edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra ABD'ye gelmiş. Şu an, New York üniversitesi radyo televizyon bölümünde okuyor. New York'ta gelişmiş bir Türk televizyonu için evini ve işini ihmal ederek, hiç bir karşılık görmeden yoğun bir çalışmaya giren Uranlı, New York'ta Türkçe öğretmenliği yapıyor.
Tayvanlı bir lise öğrencisinin harçlıklarından artırdığı 200 dolarlık bir çeki, depremzede öğrencilere verilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na göndermesi, Bakanlık personelini duygulandırdı.
Tayvan'ın Taichung kentinde Art Class Feng Yuen High School'da öğrenim gören Hsing Hou Chen isimli öğrenci, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na 17 Ağustos ve 12 Kasım'da meydana gelen depremler nedeniyle yaşananlardan duyduğu üzüntüyü dile getiren bir mektup yazdı. 200 dolarlık bir çeki de mektuba ekleyen Hsing Hou Chen, 18 Kasım 1999 tarihli mektubunda şunları kaydetti:
'Ben, Tayvanlı bir lise öğrencisiyim. Depremin ülkenizi yeniden vurması çok esef verici. Eylül'de biz de büyük bir deprem yaşadık. Ne kadar korkunç olduğunu biliyorum. Bizim yaşamak zorunda kaldığımız acı sırasında ülkemizde yıkılmış binaların altında sıkışıp kalmış insanlarımızı kurtarmak için bir kurtarma ekibi gönderdiniz. Onların cesur davranışları beni çok etkiledi. Bu kahramanlara olan hayranlığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Bu minnettarlığımızı onlara ulaştıracağınızı umuyorum.
Evlerini veya anne-babalarını bu büyük depremde kaybetmiş olan ülkeniz çocukları için üzüntülerimi bildirmek isterim. Deprem bölgesinde, geceleri ısının eksi 5 dereceye düştüğünü gazeteden okudum. Evlerini veya anne-babalarını kaybetmiş olan çocuklar için derin üzüntü duymaktayım. Kısa sürede kendilerini toparlayacaklarını umuyorum. Harçlıklarımdan artırabildiğim parayla 200 dolarlık bir çek gönderiyorum. Affınıza sığınarak, bu küçücük yardımı, depremden zarar görmüş bir veya iki çocuğa ulaştırmanızı rica edeceğim. Ülkenizin depremin verdiği zararlardan en kısa sürede kurtulmasını diliyorum. Tayvan Türkiye'den çok uzakta gibi görülebilir fakat halklar birbirini seviyor. Deprem bölgesindeki çocuklara en sıcak sevgilerle.'
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt başkanlığındaki heyet, temaslarda bulunmak üzere, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e geldi.TBMM heyeti, Gürcistan'ın Çeçenistan sınırındaki Akmeta-Pankisi bölgesindeki Çeçen mülteci kamplarını ziyaret edecek ve mültecilerle görüşecek. Heyet, Gürcistan'daki temasları çerçevesinde, Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze, Parlamento Başkanı Zurab Zhavania, Mülteciler ve İskan Bakanı ve Parlamento İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ile görüşecek. Aydın Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt'ün başkanlığındaki heyette, İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu ve Mustafa Baş, Manisa Milletvekili Hüseyin Akgül ve Sinop Miletvekili Kadir Bozkurt bulunuyor.
ABD'nin Utah eyaletindeki West Jordan kasabasında 'öldürülecek kişiler' listesi hazırlayan bir ortaokul öğrencisi, okuldan atıldı. Terra Linda Ortaokulu Disiplin Kurulu Başkanı Kirk Denison, Salt Lake City kentindeki okul yöneticilerinden oluşan kurulun, adı açıklanmayan 12 yaşındaki erkek öğrencinin, okuldan süresiz olarak uzaklaştırılmasına karar verdiğini açıkladı. Denison, okuldaki öğretmen ve öğrenciler arasından tam 12 kişiyi 'öldürülecekler listesi'ne alan öğrencinin, 'kızgın ve çok öfkeli' olduğunu kabul etmekle birlikte, listesine aldığı kişileri gerçekten öldürme niyetinde olduğu iddialarını reddettiğini söyledi.
Tayvan'da Eylül ayında meydana gelen şiddetli depremde enkaz altında kalan bir kedi, yaklaşık 80 gün sonra sağ çıkmayı başardı. Veteriner Chen Tao-Chieh, enkaz kaldırma çalışmaları yapan işçilerin kediyi bulduklarını, hayvanın muhtemelen diğer bir kediyi yiyerek sağ kalmayı başardığını söyledi.
ABD'nin Tennessee eyaleti tarihinde meydana gelen en ilginç banka soygunu girişiminde, Bruce Hall adlı 48 yaşındaki kör soyguncu güvenlik görevlilerince yakalandı. Güvenlik görevlisinden kendisini vezneye götürmesini istedi.Yanında güvenlik görevlisinin olmasına karşın veznedara, üzerinde 'ses çıkarmadan kasadaki paraları bana ver. Bu bir soygundur' yazılı kağıdı uzattı. Kağıdı gören veznedar, bir taraftan Hall'a paraları teslim ederken, mimikleriyle güvenlik görevlisine bunun bir soygun olduğunu anlattı.Gözleri görmeyen banka soyguncusu Hall, bankanın çıkışında kendisine yol gösteren güvenlik görevlisi tarafından tutuklandı.